ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekrem imamoğlu'nun 1310 kişiyi işten çıkarması
-
çok iyi yapmıştır. beleşçi ak trolller çıldırsın.
20 mart 2019 avustralya türkiye krizi
-
adamlar haklı bence çanakkale'de zafer kazanan bu uğurda silah arkadaşlarını kaybeden askerlerini şehit veren mustafa kemal bile diyor ki sizin evlatlarınız artık bize emanettir..
düşmanını bile bu şekilde sahiplenen bir liderden evinde oturup diriliş izleyen gruptan oy toplamak için bu sözleri söyleyen bir lidere sahip olmak zor bir durum malesef...
mesut özil
-
bir besiktasli olarak sunu soyleyebilirim ki: mesut'un ludogorets'e yaptigini zamaninda liverpool bize yapmamisti. cok ayip etmis gercekten.
aşık olduğunu anlamak
-
tıpkı vurulan bir askerin bir süre koşmaya devam etmesi gibi, kafaya da vücuda da sonradan dank eden bir durumdur. ilgili kişi bir kere görülmüş de olabilir, hayat boyunca da, bunun pek bir önemi yoktur. "seni tuz kadar seviyorum" diyen kızını kovup, tuzsuz yemeklerle donatılmış bir sofraya oturduğunda hiçbir şey yiyemeyen o masal padişahı gibi hissedersiniz kendinizi. bir şeyler eksik kalmıştır, çünkü o yanınızda değildir.
onun hayalleriyle erir, onun umutlarıyla kendi kalbinizdeki ateşi güçlendirmeye çalışırsınız. birden ürkersiniz hayatınızı başkalarının hayalleri üzerine kurduğunuz için, ve sorarsınız kendinize: "acaba aşk böyle bir şey mi?"
yıllar sonra gelen edit: kardeşim yeter oylamayın şu entry'yi artık ya. hayır yani bir gaflet anıma gelmiş, hislenip yazmışım ama bu kadar da kafasına kakılmaz ki insanın canım? siz hiç hormonlarınızı tuşlara dökmediniz mi insaf edin, 1900 küsür entrym daha var sözlükte biraz da onları kafama kakın, yetişir artık be.
(merak eden varsa da söyleyeyim, born to touch your feelings'i de 4 yıldan beri dinlemiyorum. hadi dağılın.)
yalnız başına içen kadın
-
bu akşam iş çıkışı markete uğradım. balık reyonu göz kırpınca bir dilim somon ve salata malzemelerini kapıp geldim eve.
balıklar fırına girerken daha bir duble rakı koyayım dedim kendime. salatayı yaptım, peyniri çıkardım. sonra kendime, evime, burada geçirdiğim her bir güne kadeh kaldırdım. hayatımda en az balığın yanındaki rakı kadar güzel olan ne varsa onların şerefine kadeh kaldırdım.
yalnız değilim, mutsuz değilim... güzelliklere içelim dedim bugün de...
hayat okulu'da okudu kendi işim'de çalışıyor
-
facebook'taki ölümcül ikili. bir kişinin profilinde bu 2 bilgi varsa başka bir şeye bakmaya gerek yok. hele de bu yazı büyüklü küçüklü harf ile yazılmışsa olay yerini terk etmek en mantıklı davranış olacaktır.
cennette sıkılırsak ne olacağı sorunsalı
-
türlü türlü aktivitelerle vakit geçecektir.
http://4.bp.blogspot.com/…788404814007231171898.jpg
sanmak fiilini geniş zamanda yanlış çeken insan
-
yazar olarak hayal kırıklığı yaratabilir.
bakıyorum iyi yazarlar bile yanlış çekiyor.
yazdıklarından belli, kim bilir kaç kitap okumuş insan, yeri geliyor "sanarlar" diyor.
sözlü olarak o şekilde kullanılmasının sakıncası yok. ama yazı dilinde doğrusunun kullanılması önemli.
çünkü ben bile artık şaşırmaya başladım.
bakın şimdi topu topu altı adet sözcüğü ezberleyeceksiniz:
sanırım, sanırsın, sanır, sanırız, sanırsınız, sanırlar
kaynak: bir yazım kılavuzu alıp bakın derim. yoksa
buyrun: https://en.wiktionary.org/wiki/sanmak
ünlü türk edebiyatçılarından da örneklerle kanıtlayalım.
örnek 1: sanırsın
terkîb-i bend - ziya paşa
---
çok mukbili gördüm ki güler içi kan ağlar
handan görünen herkesi hurrem mi sanırsın
bil illeti kıl sonra müdâvâta tasaddî
her merhemi her yareye merhem mi sanırsın
---
örnek 2: sanır
ağlama - ahmet hamdi tanpınar
-----
eğer yüzüne gözyaşı yağarsa;
seni garip sanır her gören.
ağlama sakın çocuk, ağlama!
korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
sevgini hep söyle, sakın saklama.
aklından korkuyu, gözünden yaşı sil.
örnek 3: sanırız
özdemir asaf
biz değişiriz aşk değişti sanırız.
yiterken de böyleyizdir,
yitince de..
örnek 4: sanırsınız
her sabah, yanılmak ! - attila ilhan
sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız
bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak
denizle gök arasında çiy yorgunu şehre
----
örnek 5: sanırlar
dönmeyenler - can yücel
----
bu murat belgeli murat
çok ingilizce bilir
ama hel'sinkiyle güvey girer
bu özel üniversite randevucuları
aydın doğan solcuları
dünyaya birşey öğreteceklerini
sanırlar
ekonomi ekonomi diye
kendilerini unuttukları gibi
bizleri de unuturlar
*sanırım, "sanırım"ı herkes doğru kullanıyor. o yüzden örnek vermeye gerek duymadım.
edit: bir işi yarım bırakırsan böyle olur işte. her yanda sanarımcılar türer.
örnek 8: sanırım örneği de orhan veli'den olsun
baharın ilk sabahları
----
sanırım ki günler hep güzel gidecek;
her sabah böyle bahar;
ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum.
derim ki: "sıkıntılar duradursun!"
şairliğimle yetinir,
avunurum.
kolomb'un amerika'yı keşfettiğinde dediği ilk söz
-
(bkz: la havle ve la isla bonita)
aileden sorumlu bakan birilerinin önüne yatmış
-
bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan mı bu?
hımm...
ben bunu anlamıyorum işte bir sefer tecavüzden bir şey olmaz diyen bakan görevine devam edebiliyor ve oyları düşürmüyor ama kemal abinin cümlesi hemen akpnin oylarını arttırıyor.
sizce de bu işte bir gerizekalılık yok mu?